Alderman
01
belediye meclisi üyesi
an elected member of a municipal council, responsible for representing and making decisions on behalf of a specific district or ward within a city
Örnekler
The alderman addressed the concerns of his constituents during the town hall meeting, advocating for improved infrastructure and community services.
Belediye meclis üyesi, belediye toplantısında seçmenlerinin endişelerini ele alarak, altyapı ve toplum hizmetlerinin iyileştirilmesi için savundu.
As an alderman, Sarah worked tirelessly to promote local businesses and initiatives that would benefit her ward.
Bir belediye meclis üyesi olarak Sarah, bölgesine fayda sağlayacak yerel işletmeleri ve girişimleri teşvik etmek için durmadan çalıştı.
Leksikal Ağaç
aldermanic
alderman
