cunning
01
kurnaz
able to achieve what one wants through sly or underhanded means
Örnekler
The cunning fox devised a plan to sneak into the henhouse and steal the eggs without being detected.
Kurnaz tilki, kümes içine gizlice girmek ve fark edilmeden yumurtaları çalmak için bir plan hazırladı.
Her cunning manipulation of the situation allowed her to gain the upper hand in the negotiations.
Durumun kurnaz manipülasyonu onun müzakerelerde üstünlük sağlamasına izin verdi.
Örnekler
She came up with a cunning plan to solve the puzzle.
Bulmacayı çözmek için kurnaz bir plan buldu.
His cunning strategies helped the team win.
Onun kurnaz stratejileri takımın kazanmasına yardımcı oldu.
03
sevimli, çekici
attractive especially by means of smallness or prettiness or quaintness
Cunning
01
kurnazlık, hilekârlık
crafty artfulness (especially in deception)
02
kurnazlık, hilekârlık
shrewdness as demonstrated by being skilled in deception
Leksikal Ağaç
cunningly
cunning
cunn
