crysline
crys
krɪs
kris
line
laɪn
layn
British pronunciation
/kɹˈɪstɐlˌa‍ɪn/

"crystalline"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

crystalline
01

kristalimsi, kristalize

denoting substances with a highly organized molecular structure, akin to crystals
example
Örnekler
The crystalline structure of snowflakes makes each one unique.
Kar tanelerinin kristal yapısı her birini eşsiz kılar.
Chemists are fascinated by the crystalline form of many minerals.
Kimyagerler birçok mineralin kristal formundan büyülenmiştir.
02

kristal gibi, şeffaf

clear and transparent, like crystal
example
Örnekler
The crystalline waters of the lagoon were so clear that you could see the colorful fish swimming below.
Lagünün berrak suları o kadar temizdi ki renkli balıkların aşağıda yüzdüğünü görebilirdiniz.
She admired the crystalline glass vase on the shelf, which sparkled beautifully when light hit it.
Raf üzerindeki kristal cam vazoyu hayranlıkla izledi, ışık vurduğunda güzelce parlıyordu.
03

kristal gibi, berrak

distinctly or sharply outlined
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store