crushed
01
ezilmiş, bastırılmış
flattened or squeezed forcefully, often resulting in deformation
Örnekler
The crushed soda can lay discarded on the ground, its once cylindrical shape now flattened and crumpled.
Ezilmiş soda kutusu yerde atılmış halde duruyordu, bir zamanlar silindirik olan şekli artık düzleştirilmiş ve buruşuktu.
The crushed cardboard box was no longer usable, its contents spilling out.
Ezilmiş karton kutu artık kullanılamaz durumdaydı, içindekiler dökülüyordu.
02
yeniden satılmış, tekrar satılmış
sell (something) again after having bought it
03
ezilmiş, kırılmış
subdued or brought low in condition or status
Leksikal Ağaç
crushed
crush



























