Cow
01
inek
a large farm animal that we keep to use its milk or its meat
Örnekler
I learned about different breeds of cows and their characteristics.
Farklı inek ırklarını ve özelliklerini öğrendim.
I noticed the cow's strong muscles as it moved around.
İnek hareket ederken güçlü kaslarını fark ettim.
02
inek
mature female of mammals of which the male is called `bull'
03
inek, öküz
a large unpleasant woman
to cow
01
korkutmak
to force obedience onto someone with the use of threats
Örnekler
He tried to cow his employees into compliance with threats of job loss.
İş kaybı tehditleriyle çalışanlarını korkutarak itaate zorlamaya çalıştı.
The bully attempted to cow the younger students into giving up their lunch money.
Zorba, küçük öğrencileri öğle yemeği paralarını vermeye zorlamaya çalıştı.
