Continence
01
kendini tutma
the act of restraining yourself from sexual intercourse
Örnekler
The monk took a vow of continence as part of his spiritual discipline.
Keşiş, manevi disiplininin bir parçası olarak iffet yemini etti.
Continence was valued highly in the community's moral code.
İrade topluluğun ahlak kodunda yüksek değer görüyordu.
02
kontinans, sfinkter kontrolü
the ability to consciously control the release of urine or feces
Örnekler
After the surgery, the patient temporarily lost continence.
Ameliyattan sonra, hasta geçici olarak kontinans kaybetti.
Good pelvic floor exercises can help maintain continence.
İyi pelvik taban egzersizleri kontinansı korumaya yardımcı olabilir.
Leksikal Ağaç
continency
incontinence
continence
contin
