confidently
01
kendine güvenerek
in a manner that shows strong belief in one's own skills or qualities
Örnekler
He confidently entered the room, ready to give his presentation.
Odaya kendinden emin bir şekilde girdi, sunumunu yapmaya hazırdı.
She spoke confidently during the interview, impressing the panel.
Görüşme sırasında kendinden emin bir şekilde konuştu, paneli etkiledi.
02
emin olarak
in a way that expresses certainty or little doubt about a future event or outcome
Örnekler
The scientist confidently announced the success of the experiment.
Bilim insanı, deneyin başarısını güvenle duyurdu.
She confidently expects to win the competition next month.
Leksikal Ağaç
confidently
confident
confide
