to come back
01
geri dönmek
to return to a previous state or condition, often after a period of decline or loss
Intransitive
Örnekler
After a tough season, the team managed to come back stronger than ever.
Zor bir sezonun ardından, takım her zamankinden daha güçlü bir şekilde geri dönmeyi başardı.
The company is trying to come back after its financial difficulties.
Şirket, mali zorluklarının ardından geri dönmeye çalışıyor.
02
geri dönmek
to return to a person or place
Intransitive: to come back | to come back somewhere | to come back point in time
Örnekler
I will come back home after I finish my work at the office.
Ofisteki işimi bitirdikten sonra eve geri döneceğim.
They went on a trip and are expected to come back tomorrow.
Bir geziye çıktılar ve yarın dönmeleri bekleniyor.
03
geri dönmek, dönmek
to resume an activity or state
Intransitive
Örnekler
After taking a break, I felt refreshed and ready to come back to work.
Bir mola verdikten sonra kendimi tazelenmiş hissettim ve işe dönmek için hazırdım.
The athlete suffered an injury but is determined to come back stronger than ever.
Sporcu bir sakatlık yaşadı ama her zamankinden daha güçlü geri dönmeye kararlı.
04
cevap vermek, karşılık vermek
to reply to someone, especially in a confrontational or argumentative manner
Intransitive: to come back | to come back with a remark
Örnekler
When I confronted him about his behavior, he came back with a defensive response.
Onun davranışıyla yüzleştiğimde, savunmacı bir cevapla karşılık verdi.
The student was reprimanded by the teacher for talking in class and came back with a disrespectful comment.
Öğrenci, derste konuştuğu için öğretmen tarafından azarlandı ve saygısız bir yorumla karşılık verdi.
05
geri gelmek, hatırlamak
to recover or regain something that was lost or forgotten, such as a memory or feeling
Intransitive
Örnekler
After years of therapy, she was able to come back and recall the traumatic event that she had repressed.
Yıllar süren terapi sonrasında, bastırdığı travmatik olayı geri dönüp hatırlayabildi.
Listening to that song made the emotions come back, reminding me of a significant time in my life.
O şarkıyı dinlemek duyguların geri gelmesine neden oldu, bana hayatımdaki önemli bir zamanı hatırlattı.
06
geri dönmek, tekrar dönmek
to return to a subject, idea, or topic after briefly moving away from it
Örnekler
We can come back to this point after we address other concerns.
Diğer endişeleri ele aldıktan sonra bu noktaya geri dönebiliriz.
He will come back to the topic after answering some questions.
Birkaç soruyu yanıtladıktan sonra konuya geri dönecek.
