colorful
01
rengarenk
having a lot of different and often bright colors
Örnekler
The art gallery displayed a collection of colorful paintings and sculptures.
Sanat galerisi, renkli tablolar ve heykellerden oluşan bir koleksiyon sergiledi.
The artist used a colorful palette to create a vibrant and dynamic artwork.
Sanatçı, canlı ve dinamik bir sanat eseri yaratmak için renkli bir palet kullandı.
02
renkli, canlı
full of variety, interest, or excitement
Örnekler
She has led a colorful life, filled with travel, adventure, and fascinating stories.
O, seyahatler, maceralar ve büyüleyici hikayelerle dolu renkli bir hayat sürdü.
The festival was a colorful celebration, with music, dancing, and a joyful atmosphere.
Festival, müzik, dans ve neşeli bir atmosferle renkli bir kutlamaydı.
Örnekler
His colorful outburst shocked everyone in the room, as they were n't expecting such rude language.
Onun renkli patlaması odadaki herkesi şok etti, çünkü böyle kaba bir dil beklemiyorlardı.
The movie was filled with colorful dialogue that some viewers found offensive.
Film, bazı izleyicilerin rahatsız edici bulduğu renkli diyaloglarla doluydu.
Leksikal Ağaç
colorfully
colorful
color
