Chocolate
01
çikolata
a type of food that is brown and sweet and is made from ground cocoa seeds
Örnekler
The cake was adorned with chocolate shavings, making it irresistible to chocolate lovers.
Pasta, çikolata kırpıntılarıyla süslenmişti ve bu da onu çikolata severler için dayanılmaz kılıyordu.
The rich and creamy hot chocolate warmed us up on a chilly winter evening.
Zengin ve kremsi sıcak çikolata, soğuk bir kış akşamında bizi ısıttı.
1.1
sıcak çikolata
a type of hot drink made from cocoa powder, milk, and sugar
02
çikolata
a sweet, solid or semi-solid food made from cocoa, often shaped into bars or pieces
Örnekler
She brought chocolates for everyone at the office.
O ofisteki herkes için çikolata getirdi.
She handed me a chocolate as a gift for my birthday.
Doğum günüm için bana bir çikolata hediye etti.
chocolate
01
çikolata rengi
having a dark or deep brown color
Örnekler
The sofa in the living room was a luxurious chocolate color.
Salondaki kanepe lüks bir çikolata rengindeydi.
Her eyes had a deep chocolate warmth, drawing you in.
Gözlerinde derin bir çikolata sıcaklığı vardı, sizi içine çekiyordu.
