Caustic
01
kostik, aşındırıcı madde
any chemical substance that burns or destroys living tissue
caustic
01
kostik
the ability to chemically corrode or eat away materials, typically referring to strong acids
Örnekler
Extreme caution must be exercised when handling caustic materials to avoid accidents and injury.
Kazaları ve yaralanmaları önlemek için aşındırıcı malzemeleri işlerken aşırı dikkatli olunmalıdır.
The scientist conducted experiments to study the effects of caustic substances on various materials.
Bilim insanı, çeşitli malzemeler üzerinde aşındırıcı maddelerin etkilerini incelemek için deneyler yaptı.
Örnekler
Jane tried to laugh off the caustic remarks about her presentation, but they clearly stung.
Jane, sunumu hakkındaki acımasız yorumları gülerek geçiştirmeye çalıştı, ama açıkça incinmişti.
The interviewer 's caustic questions were meant to challenge the politician's credibility.
Mülakatçının aşırı eleştirel soruları, politikacının güvenilirliğini sorgulamak içindi.
Leksikal Ağaç
encaustic
caustic
caust
