bun
bun
bʌn
ban
British pronunciation
/bʌn/

"bun"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

01

yuvarlak çörek

a small bread roll that is round and flat in shape
Wiki
bun definition and meaning
example
Örnekler
She enjoyed a warm cinnamon bun with her morning coffee, savoring the sweet and gooey treat.
Sabah kahvesiyle birlikte sıcak bir tarçınlı çörek yemenin tadını çıkardı, tatlı ve yapışkan ikramın tadını çıkarıyordu.
The burger joint served its signature sandwiches on freshly baked buns, toasted to perfection.
Burgerci, imza sandviçlerini taze fırınlanmış, mükemmel şekilde kızartılmış ekmekçikler üzerinde servis etti.
1.1

yuvarlak kek

a small, round cake, often sweet and sometimes glazed or topped with sticky icing
Dialectbritish flagBritish
bun definition and meaning
example
Örnekler
She enjoyed a cinnamon bun with her coffee.
Sticky buns are a popular treat at breakfast.
02

topuz

a hairstyle in which The hair is pulled back from the face, twisted, and coiled on top
bun definition and meaning
example
Örnekler
She tied her hair into a neat bun before heading to her yoga class.
Yoga dersine gitmeden önce saçlarını düzgün bir topuz yaptı.
The ballerina ’s bun was perfectly secured with pins and hairspray.
Balerinin topuzu mükemmel bir şekilde toplu iğneler ve saç spreyi ile sabitlenmişti.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store