browbeat
brow
braʊ
brau
beat
bi:t
bit
British pronunciation
/bɹˈa‍ʊbiːt/

"browbeat"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to browbeat
01

gözünü korkutmak, kabadayılık etmek, gözdağı vermek

to force a person into doing something by threatening or frightening them
example
Örnekler
He tried to browbeat his coworkers into accepting the new policy.
Yeni politikayı kabul etmeleri için iş arkadaşlarını gözünü korkutmaya çalıştı.
She felt pressured when her boss browbeat her into taking on additional tasks.
Patronu ona ek görevler alması için gözdağı verdiğinde kendini baskı altında hissetti.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store