briefly
brief
ˈbrif
brif
ly
li
li
British pronunciation
/bɹˈiːfli/

"briefly"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

briefly
example
Örnekler
She closed her eyes briefly to gather her thoughts.
Düşüncelerini toplamak için gözlerini kısa süreliğine kapattı.
The sun briefly appeared from behind the clouds before disappearing again.
Güneş, tekrar kaybolmadan önce bulutların arkasından kısa süreliğine göründü.
02

kısaca

in a few words and without many details
example
Örnekler
She briefly explained the rules before the game started.
Oyun başlamadan önce kuralları kısaca açıkladı.
The report briefly summarized the key findings of the study.
Rapor, çalışmanın temel bulgularını kısaca özetledi.
03

kısaca, hızlıca

in a manner that is short or quick
example
Örnekler
She briefly nodded and walked away.
O, kısaca başını salladı ve uzaklaştı.
He briefly shook my hand before moving on to the next guest.
Bir sonraki misafire geçmeden önce elimi kısaca sıktı.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store