briefly
Örnekler
She closed her eyes briefly to gather her thoughts.
Düşüncelerini toplamak için gözlerini kısa süreliğine kapattı.
The sun briefly appeared from behind the clouds before disappearing again.
Güneş, tekrar kaybolmadan önce bulutların arkasından kısa süreliğine göründü.
Örnekler
She briefly explained the rules before the game started.
Oyun başlamadan önce kuralları kısaca açıkladı.
The report briefly summarized the key findings of the study.
Rapor, çalışmanın temel bulgularını kısaca özetledi.
03
kısaca, hızlıca
in a manner that is short or quick
Örnekler
She briefly nodded and walked away.
O, kısaca başını salladı ve uzaklaştı.
He briefly shook my hand before moving on to the next guest.
Bir sonraki misafire geçmeden önce elimi kısaca sıktı.
Leksikal Ağaç
briefly
brief



























