Legroom
01
bacak mesafesi, bacak boşluğu
the amount of space available for a person's legs when sitting, especially in vehicles or seats
Örnekler
The economy class seats on the plane had limited legroom, so my knees were pressed against the seat in front of me.
Uçaktaki ekonomi sınıfı koltukların bacak mesafesi sınırlıydı, bu yüzden dizlerim önümdeki koltuğa bastırılmıştı.
He chose the aisle seat because it usually offers more legroom than the window seat.
Koridor koltuğunu seçti çünkü genellikle pencere koltuğundan daha fazla bacak mesafesi sunar.
