looming
loo
ˈlu
lu
ming
mɪng
ming
British pronunciation
/lˈuːmɪŋ/

"looming"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

looming
01

yaklaşan, tehditkar

approaching or coming soon, often with a sense of concern or importance
looming definition and meaning
example
Örnekler
The looming storm clouds signaled bad weather ahead.
Yaklaşan fırtına bulutları, ileride kötü hava olduğunun işaretiydi.
She felt anxious about the looming exam.
Yaklaşan sınav hakkında endişeli hissediyordu.
02

tehditkar, yaklaşan

appearing in a large and unclear shape, often giving a feeling of danger or threat
example
Örnekler
The looming silhouette of the mountain was barely visible through the mist.
Dağın ürkütücü silueti sisin arasından zar zor görülüyordu.
As night fell, the looming figure of the castle became even more foreboding.
Gece çökerken, kalenin ürkütücü silueti daha da korkutucu hale geldi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store