impending
im
ˌɪm
im
pen
ˈpɛn
pen
ding
dɪng
ding
British pronunciation
/ɪmpˈɛndɪŋ/

"impending"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

impending
01

yaklaşan, gelecek

about to happen soon, often with a sense of threat or urgency
impending definition and meaning
example
Örnekler
The impending birth of their first child filled the couple with excitement and anticipation.
İlk çocuklarının yaklaşan doğumu, çifti heyecan ve beklentiyle doldurdu.
As the dark clouds rolled in, the impending storm was unavoidable.
Kara bulutlar gelirken, yaklaşan fırtına kaçınılmazdı.
02

yaklaşan, gelecek

likely to occur in the near future
example
Örnekler
The villagers were warned of the impending volcanic eruption and began to evacuate immediately.
Köylüler, yaklaşan volkanik patlama konusunda uyarıldı ve hemen tahliyeye başladı.
His anxious demeanor revealed his concern over the impending decision that could change his career.
Endişeli tavrı, kariyerini değiştirebilecek yaklaşan karar konusundaki endişesini ortaya koydu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store