liberating
01
özgürleştirici, kurtarıcı
providing a feeling of freedom or empowerment, often by breaking away from constraints or restrictions
Örnekler
Traveling solo for the first time was a liberating experience, allowing her to explore new places on her own terms.
İlk kez yalnız seyahat etmek özgürleştirici bir deneyimdi, ona kendi kurallarıyla yeni yerler keşfetme imkanı verdi.
Finding her own voice and expressing her true feelings was a liberating moment for the shy teenager.
Kendi sesini bulmak ve gerçek duygularını ifade etmek, utangaç genç için özgürleştirici bir andı.
Leksikal Ağaç
liberating
liberate
liber



























