Fraudster
01
dolandırıcı
a person who deceives others to gain money, particularly in business transactions
Dialect
British
Örnekler
The fraudster was caught after he tricked dozens of investors into funding a non-existent business.
Dolandırıcı, onlarca yatırımcıyı var olmayan bir işi finanse etmeleri için kandırdıktan sonra yakalandı.
She was horrified to find out that the charming salesman was actually a fraudster who had scammed several customers.
Şirin satıcının aslında birkaç müşteriyi dolandıran bir dolandırıcı olduğunu öğrenince dehşete düştü.



























