Goo-goo eyes
01
romantik bakış
excessively affectionate glances at someone
Dialect
British
Örnekler
As the couple sat in the park, they exchanged goo-goo eyes, completely enamored with each other.
Çift parkta otururken, birbirlerine aşk dolu bakışlar atıyorlardı, tamamen birbirlerine vurulmuşlardı.
Blake could n't help but notice how Camila was giving him goo-goo eyes during the entire dinner party.
Blake, tüm yemek partisi boyunca Camila'nın ona nasıl şehvetli bakışlar attığını fark etmekten kendini alamadı.



























