to refer to
[phrase form: refer]
01
atfetmek
to have a connection with a particular person or thing
Transitive: to refer to sth
Örnekler
The artist 's paintings often refer to nature and its beauty.
Sanatçının resimleri genellikle doğaya ve güzelliğine gönderme yapar.
The symbol on the ancient artifact referred to a religious belief system practiced by the ancient civilization.
Antik eser üzerindeki sembol, eski uygarlık tarafından uygulanan bir dini inanç sistemine atıfta bulunuyordu.
02
atıfta bulunmak, bahsetmek
to mention or discuss someone or something
Transitive: to refer to a topic
Örnekler
She did n't want to directly refer to the sensitive topic, so she chose her words carefully.
Hassas konuya doğrudan atıfta bulunmak istemedi, bu yüzden kelimelerini dikkatlice seçti.
The manager decided to refer to the employee's performance during the meeting.
Yönetici, toplantı sırasında çalışanın performansına atıfta bulunmaya karar verdi.
