to hurry along
[phrase form: hurry]
01
hızlandırmak, acele ettirmek
to make someone or something to move faster or to complete a task more quickly
Örnekler
The manager hurried along the employees to finish the project before the deadline.
Yönetici, projeyi son teslim tarihinden önce bitirmeleri için çalışanları hızlandırdı.
The teacher hurried along the students as they worked on their assignments, reminding them of the approaching end of class.
Öğretmen, öğrenciler ödevlerini yaparken onları hızlandırdı, dersin sonunun yaklaştığını hatırlattı.
02
acele etmek, hızlandırmak
to speed up movement or finish a task faster than usual
Örnekler
We need to hurry along if we want to make it to the appointment on time.
Randevuya zamanında yetişmek istiyorsak hızlanmamız gerekiyor.
I need to hurry along if I want to catch the next bus.
Bir sonraki otobüsü yakalamak istiyorsam hızlanmam gerekiyor.
