westward
Örnekler
The ship sailed westward, guided by the setting sun on the horizon.
Gemi, ufukta batan güneşin rehberliğinde batıya doğru yelken açtı.
The sun dipped below the mountains, casting long shadows as it moved westward.
Güneş dağların altına battı, batıya doğru hareket ederken uzun gölgeler düşürdü.
Westward
Örnekler
They began their journey towards the westward, hoping to find new land.
Yeni topraklar bulma umuduyla, batıya doğru yolculuklarına başladılar.
The westward was filled with challenges, but they persevered.
Batıya doğru olan yol zorluklarla doluydu, ama yılmadılar.
westward
Örnekler
The explorers embarked on a westward journey across the vast plains.
Kaşifler, geniş ovalar boyunca batıya doğru bir yolculuğa çıktı.
The storm was expected to shift in a westward direction by the afternoon.
Fırtınanın öğleden sonra batıya doğru yön değiştirmesi bekleniyordu.
