to watch out for
/wˈɑːtʃ ˈaʊt fɔːɹ/
/wˈɒtʃ ˈaʊt fɔː/
to watch out for
[phrase form: watch]
01
göz kulak olmak, dikkat etmek
to be cautious about the safety of someone or something
Örnekler
As friends, we watch out for each other's well-being during our adventures.
Arkadaşlar olarak, maceralarımız sırasında birbirimizin refahına dikkat ederiz.
We need to watch out for potential hazards during the construction project.
İnşaat projesi sırasında potansiyel tehlikelere dikkat etmemiz gerekiyor.
02
dikkat etmek, göz kulak olmak
to pay attention and notice someone or something
Örnekler
As a cyclist, it 's essential to watch out for traffic and follow safety rules.
Bir bisikletçi olarak, trafiğe dikkat etmek ve güvenlik kurallarına uymak çok önemlidir.
The manager needs to watch out for any decline in employee morale.
Yönetici, çalışan moralindeki herhangi bir düşüşe dikkat etmeli.
