to wade
01
suda yürümek
to walk in shallow water
Intransitive
Örnekler
During the hike, they had to wade across a shallow river.
Yürüyüş sırasında, sığ bir nehri yürüyerek geçmek zorunda kaldılar.
As the tide receded, beachgoers could wade out to explore tide pools.
Gelgit çekilirken, plajdakiler gelgit havuzlarını keşfetmek için sığ suda yürüyebilirdi.



























