usury
u
ˈju
yu
su
ry
ri
ri
British pronunciation
/jˈuːzjʊɹi/

"usury"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

Usury
01

tefecilik

the practice of lending money at excessively high interest rates, considered unethical or illegal
example
Örnekler
The lender was accused of usury after charging triple-digit interest.
Üç haneli faiz talep ettikten sonra borç veren tefecilik ile suçlandı.
Medieval laws strictly prohibited usury among merchants.
Orta Çağ yasaları, tüccarlar arasında tefeciliği kesinlikle yasaklıyordu.
02

faiz

an excessively high or illegal interest rate applied to borrowed money
example
Örnekler
The contract included a usury rate far above legal limits.
Sözleşme, yasal sınırların çok üzerinde bir tefecilik oranı içeriyordu.
She unknowingly agreed to a usury interest on her payday loan.
O, maaş avansı kredisinde farkında olmadan tefecilik faizine razı oldu.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store