upriver
Örnekler
The canoe slowly drifted upriver, closer to the mountain streams.
Kano yavaşça yukarı akıntıya doğru sürüklendi, dağ derelerine daha da yaklaştı.
Fishermen often travel upriver during spawning season to catch salmon.
Balıkçılar genellikle yumurtlama mevsiminde somon yakalamak için yukarı nehir yolculuk yaparlar.



























