to unmask
01
maskesini çıkarmak, gerçek yüzünü ortaya çıkarmak
to remove a mask, revealing one's true identity or nature
Intransitive
Örnekler
In the final act of the play, the protagonist decided to unmask and reveal themselves to the audience.
Oyunun son perdesinde, baş karakter maskesini çıkarmaya ve kendini seyirciye göstermeye karar verdi.
The superhero cautiously unmasked in a secluded corner, away from prying eyes.
Süper kahraman, meraklı gözlerden uzakta, tenha bir köşede dikkatlice maskesini çıkardı.
02
ortaya çıkarmak, ifşa etmek
to reveal the true identity, nature, or intentions of someone or something
Transitive: to unmask a truth
Örnekler
The detective worked tirelessly to unmask the real culprit behind the series of thefts.
Dedektif, bir dizi hırsızlığın arkasındaki gerçek suçluyu ortaya çıkarmak için durmadan çalıştı.
Through careful observation, the psychologist was able to unmask the underlying trauma causing the patient's behavior.
Dikkatli gözlem sayesinde, psikolog hastanın davranışına neden olan altta yatan travmayı ortaya çıkarmayı başardı.
Leksikal Ağaç
unmask
mask
