unimpaired
01
bozulmamış, zarar görmemiş
not damaged or weakened, remaining in a perfect or complete state without any loss of function or quality
Örnekler
Despite his advanced age, his memory remains unimpaired.
İleri yaşına rağmen, hafızası bozulmamış durumda.
The accident left her physically unharmed and unimpaired in her ability to perform her job.
Kaza onu fiziksel olarak zarar görmemiş ve işini yapma yeteneğinde bozulmamış halde bıraktı.
Leksikal Ağaç
unimpaired
impaired
impair



























