to undermine
01
zarar vermek
to gradually decrease the effectiveness, confidence, or power of something or someone
Transitive: to undermine power or intensity of something
Örnekler
Skipping maintenance checks might undermine the long-term reliability of the equipment.
Bakım kontrollerini atlamak, ekipmanın uzun vadeli güvenilirliğini zedeleyebilir.
Constant criticism can undermine a person's self-confidence.
Sürekli eleştiri, bir kişinin özgüvenini zedeleyebilir.
02
aşındırmak, zedelemek
to dig or make a hollow space beneath a structure or surface
Transitive: to undermine a structure or part of land
Örnekler
Over time, the river managed to undermine sections of the cliff, causing rockfalls.
Zamanla, nehir kayalığın bazı bölümlerini aşındırarak kayaların düşmesine neden oldu.
The construction crew had to be careful not to undermine the walls when digging the basement.
İnşaat ekibi, bodrumu kazarken duvarları zayıflatmamak için dikkatli olmak zorundaydı.
Leksikal Ağaç
undermine
mine
