to temporize
01
zaman kazanmaya çalışmak
to delay or avoid making a decision to gain time
Örnekler
She temporized her response to give herself a moment to think.
Düşünmek için kendine bir an vermek amacıyla yanıtını erteletti.
The team noticed their coach would often temporize when faced with tough decisions during the game.
Takım, koçlarının oyun sırasında zor kararlarla karşılaştığında sık sık oyalama yaptığını fark etti.
Leksikal Ağaç
temporizer
temporize
temporal



























