Ara
Taster
01
lezzet kontrolörü
a person who samples or evaluates food, drinks, or other substances
Example
The chocolate company employs professional tasters to ensure the quality and flavor consistency of their products.
Çikolata şirketi, ürünlerinin kalitesini ve lezzet tutarlılığını sağlamak için profesyonel tatmancılar istihdam ediyor.
As a tea taster, her job involves sampling various teas to determine their taste profiles and quality.
Bir çay tatmacısı olarak, işi çeşitli çayları tatmak ve tat profilleri ile kalitelerini belirlemektir.
02
örnek, tadımlık
a small amount or short experience of something given as a sample to let someone try it
Dialect
British
BritishExample
The event is designed to be a taster before the full workshop.
Etkinlik, tam atölyeden önce bir tadımlık olarak tasarlanmıştır.
The course provides a taster of life in the medical field.
Kurs, tıp alanındaki yaşamın bir tadına bakma fırsatı sunar.
