to superannuate
01
eskimiş ilan etmek, modası geçmiş saymak
declare to be obsolete
02
emekliye ayırmak
to retire someone because of age or physical inability, often with a pension
Örnekler
Due to her health complications, she was superannuated earlier than she had planned.
Sağlık sorunları nedeniyle, planladığından daha erken emekli edildi.
He continued working even after the age most people would be superannuated, driven by his passion for the job.
Çoğu insanın emekli edileceği yaştan sonra bile, işine olan tutkusu nedeniyle çalışmaya devam etti.
03
süperannue etmek, süperannue adımlarıyla dans etmek
a ballroom dance with both quick and slow steps
04
emekli olmak, yaşlılık veya sakatlık nedeniyle uygun olmamak
retire or become ineligible because of old age or infirmity
05
eskimiş hale gelmek, kullanımdan kalkmak
become obsolete
Leksikal Ağaç
superannuated
superannuation
superannuate



























