superabundant
01
aşırı çok
existing in an amount or quantity that is more than sufficient
Approving
Formal
Örnekler
Researchers were surprised to find a superabundant population of a rare butterfly species in the remote meadow.
Araştırmacılar, uzak çayırda nadir bir kelebek türünün aşırı bol bir popülasyonunu bulduklarına şaşırdılar.
The garden was superabundant with flowers, making every corner burst with color.
Bahçe çiçeklerle aşırı boldu, her köşeyi renk patlaması yapıyordu.
Leksikal Ağaç
superabundant
superabund
