belowground
01
yeraltı, yerin altında
situated or occurring beneath the surface of the earth
Örnekler
The city ’s belowground subway system provides efficient transportation for commuters.
Şehrin yeraltı metro sistemi, yolcular için verimli bir ulaşım sağlar.
The miners worked tirelessly in the belowground tunnels to extract precious minerals.
Madenciler, değerli mineralleri çıkarmak için yeraltı tünellerinde durmadan çalıştı.
02
yeraltı, yerin altında
underneath the ground
belowground
Örnekler
The rabbit burrowed belowground to escape from the predator.
Tavşan yırtıcıdan kaçmak için yer altına kazdı.
During the storm, the workers took shelter belowground in a secure bunker.
Fırtına sırasında, işçiler güvenli bir sığınakta yer altında barındılar.
Leksikal Ağaç
belowground
below
ground
