Snow
01
kar
small, white pieces of frozen water vapor that fall from the sky in cold temperatures
Örnekler
After the storm, the ground was covered in a thick blanket of snow.
Fırtınadan sonra, yer kalın bir kar örtüsüyle kaplandı.
Children eagerly awaited the first snow of the season to build snowmen.
Çocuklar, kardan adam yapmak için mevsimin ilk karını dört gözle bekliyorlardı.
02
kar
a layer of snowflakes (white crystals of frozen water) covering the ground
03
cocaine, especially in powder form
SlangÖrnekler
He bought a small bag of snow from a friend.
Bir arkadaşından küçük bir torba kar aldı.
Some people snort snow to stay awake during long nights.
Bazı insanlar uzun geceler boyunca uyanık kalmak için kar çeker.
to snow
01
kar yağmak
(of water) to fall from the sky in the shape of small and soft ice crystals
Intransitive
Örnekler
If it snows tomorrow, school might be cancelled.
Yarın kar yağarsa, okul iptal edilebilir.
It began to snow while they were at the top of the ski slope.
Kayak pistinin tepesindeyken kar yağmaya başladı.
02
kandırmak, oyalayarak aldatmak
to deceive or impress someone by using fancy but insincere words
Transitive: to snow sb | to snow sb into sth
Örnekler
The salesman snowed the customer with promises of incredible results.
Satıcı, müşteriyi inanılmaz sonuçlar vaatleriyle kandırdı.
The politician snowed the audience with elaborate speeches that lacked substance.
Politikacı, içerikten yoksun ayrıntılı konuşmalarla dinleyicileri kandırdı.
Leksikal Ağaç
snowy
snow
