slow-witted
01
anlayışı yavaş, zeka olarak yavaş
having a limited ability to think or understand quickly
Örnekler
Despite his best efforts, the student struggled with the complex math problem, appearing slow-witted compared to his classmates.
En iyi çabalarına rağmen, öğrenci karmaşık matematik problemiyle mücadele etti, sınıf arkadaşlarına kıyasla anlayışsız görünüyordu.
In the fast-paced discussion, the slow-witted participant found it challenging to keep up with the rapid exchange of ideas.
Hızlı tempolu tartışmada, anlayışı yavaş olan katılımcı, hızlı fikir alışverişine ayak uydurmakta zorlandı.



























