Signature
01
imza
a person's name written in a specific and unique way, often for the purpose of authentication or verification
Örnekler
She signed the document with her usual signature.
Belgeyi her zamanki imzası ile imzaladı.
The contract requires the signature of both parties to be valid.
Sözleşmenin geçerli olması için her iki tarafın da imzası gereklidir.
02
imza, mühür
a distinctive and recognizable style or characteristic that sets someone or something apart
Örnekler
The artist 's paintings were known for their bold brushstrokes and vibrant colors, a signature that set her apart.
Sanatçının resimleri, cesur fırça darbeleri ve canlı renkleriyle tanınıyordu, onu farklı kılan bir imza.
His novels all had a signature blend of suspense and humor that readers loved.
Romanlarının hepsinde okurların sevdiği bir imza karışımı gerilim ve mizah vardı.
03
kağıt grubu
a group of pages in a book, typically printed on both sides of a single sheet of paper, that are folded and bound together to form a section of the book
04
armür, imza
the sharps or flats that follow the clef and indicate the key
05
jingle, müzikal imza
a melody used to identify a performer or a dance band or radio/tv program
signature
01
imza, ayırt edici
representing a distinctive quality that identifies a person or thing
Örnekler
The chef ’s signature dish became the highlight of the restaurant's menu.
Şefin imza yemeği, restoranın menüsünün en öne çıkan parçası oldu.
His signature style of writing was filled with vivid imagery and emotional depth.
Onun imza yazı stilinde canlı imgeler ve duygusal derinlik vardı.
Leksikal Ağaç
signature
sign
