Shambles
01
mezbaha
a place where animals are butchered to use their meat
Örnekler
The town had a small shambles where local farmers would bring their animals for slaughter.
Kasabanın, yerel çiftçilerin hayvanlarını kesmek için getirdikleri küçük bir mezbahası vardı.
The farmer took his livestock to the shambles to be processed for the market.
Çiftçi, pazar için işlenmek üzere hayvanlarını mezbahaya götürdü.
02
karmaşa, darmadağınık
a state of disorder and confusion
Örnekler
After the party, the house was left in complete shambles with decorations scattered everywhere.
Partiden sonra, ev tam bir karmaşa içinde bırakıldı ve her yere dağılmış süslemeler vardı.
The company 's finances were in shambles after the sudden departure of the CEO.
CEO'nun ani ayrılışının ardından şirketin finansları karmaşa içindeydi.
