separated
01
ayrılmış
not living with one's spouse or partner anymore
Örnekler
The separated couple attended counseling sessions to work through their issues.
Ayrılmış çift, sorunlarını çözmek için danışmanlık seanslarına katıldı.
The separated parents maintained an amicable relationship for the sake of their children.
Ayrılmış ebeveynler, çocuklarının iyiliği için dostane bir ilişki sürdürdüler.
02
ayrılmış, izole edilmiş
being or feeling set or kept apart from others
03
ayrılmış, aralıklı
spaced apart
04
ayrılmış
separated at the joint
05
ayrılmış, bağlantısı kesilmiş
no longer connected or joined
Leksikal Ağaç
separated
separate
separ
