to revoke
01
yürürlükten kaldırmak, iptal etmek
to officially cancel or withdraw something, such as a law, a decision, a license, or a privilege
Transitive: to revoke a law or decision
Örnekler
The board of directors voted unanimously to revoke the CEO's authority following a series of financial scandals.
Yönetim kurulu, bir dizi finansal skandalın ardından CEO'nun yetkisini geri çekmek için oy birliğiyle oy kullandı.
The government decided to revoke the controversial law due to public protests.
Hükümet, kamu protestoları nedeniyle tartışmalı yasayı iptal etmeye karar verdi.
02
yerdeki kağıttan oynamamak
to fail to follow suit when a player should have, violating the rules of the card game being played
Intransitive
Örnekler
He accidentally revoked by playing a spade instead of following the suit.
Oynaması gereken renk yerine maça oynayarak yanlışlıkla revoke yaptı.
She realized she had revoked after the round had already ended.
Tur bittikten sonra revoke yaptığını fark etti.
Revoke
01
revoke, renk uymama
the failure to follow suit despite having a card of the suit led
