revive
re
ri
ri
vive
ˈvaɪv
vayv
British pronunciation
/ɹɪvˈa‍ɪv/

"revive"kelimesinin İngilizce tanımı ve anlamı

to revive
01

canlandırmak, yeniden hayat vermek

to bring new life or energy to something
Transitive: to revive sth
to revive definition and meaning
example
Örnekler
Drinking a cup of coffee in the morning helps to revive my energy.
Sabah bir fincan kahve içmek enerjimi canlandırmaya yardımcı olur.
The rain revived the wilting plants in the garden.
Yağmur, bahçedeki solmuş bitkileri canlandırdı.
02

hayata döndürmek

to make a person become conscious again
Transitive: to revive sb
to revive definition and meaning
example
Örnekler
The paramedics administered CPR to revive the unconscious patient.
Paramedikler, bilincini kaybetmiş hastayı canlandırmak için CPR uyguladı.
The doctor used a defibrillator to revive the patient during cardiac arrest.
Doktor, kalp durması sırasında hastayı canlandırmak için bir defibrilatör kullandı.
03

canlandırmak, yeniden hayata döndürmek

to bring something back to life or activity from a state of inactivity, decline, or neglect
Transitive: to revive sth
example
Örnekler
The artist hopes to revive the traditional craft with a modern twist.
Sanatçı, geleneksel zanaatı modern bir dokunuşla canlandırmayı umuyor.
She found a way to revive the old garden, making it bloom once again.
Eski bahçeyi canlandırmak için bir yol buldu, onu bir kez daha çiçek açtırdı.
04

canlanmak, yeniden hayata dönmek

to regain consciousness or life after a period of unconsciousness or death
Intransitive
example
Örnekler
He was unconscious for several minutes but eventually revived with medical help.
Birkaç dakika boyunca bilinci kapalıydı ama sonunda tıbbi yardımla kendine geldi.
The patient revived slowly after being treated for the shock.
Hasta, şok tedavisi gördükten sonra yavaş yavaş kendine geldi.
LanGeek
Uygulamayı İndir
langeek application

Download Mobile App

stars

app store