to remind
01
hatırlatmak
to make a person remember an obligation, task, etc. so that they do not forget to do it
Transitive: to remind sb of an obligation or task | to remind sb about an obligation or task
Ditransitive: to remind sb to do sth
Örnekler
The manager regularly reminds employees of upcoming deadlines.
Yönetici, çalışanlara yaklaşan son teslim tarihlerini düzenli olarak hatırlatır.
Parents often remind their children to complete their homework.
Ebeveynler çocuklarına sık sık ödevlerini tamamlamalarını hatırlatır.
02
hatırlatmak
to bring a memory back to a person's mind
Transitive: to remind sb of a memory
Örnekler
A photograph can often remind individuals of cherished moments.
Bir fotoğraf genellikle bireylere sevilen anları hatırlatabilir.
The scent of freshly baked cookies can remind people of childhood.
Taze pişmiş kurabiyelerin kokusu insanlara çocukluğunu hatırlatabilir.
Leksikal Ağaç
remind
mind



























