to reimburse
01
geri ödemek, tazmin etmek
to repay someone for expenses or losses they have experienced
Transitive: to reimburse sb for an expense or loss
Örnekler
If you provide the receipts, we 'll be happy to reimburse you for the business-related expenses.
Fişleri sağlarsanız, işle ilgili masrafları size geri ödemekten mutluluk duyarız.
The travel policy allows employees to submit claims and be reimbursed for eligible expenses.
Seyahat politikası, çalışanların uygun masraflar için talep göndermesine ve tazmin edilmesine olanak tanır.
02
giderini karşılamak
to repay someone for expenses they have incurred
Transitive: to reimburse an expense
Örnekler
The company will reimburse medical bills incurred during the employee's overseas assignment.
Şirket, çalışanın yurtdışı görevi sırasında oluşan tıbbi faturaları geri ödeyecektir.
The hotel will reimburse parking fees of guests staying overnight.
Otel, bir gece konaklayan misafirlerin park ücretlerini geri ödeyecektir.
Leksikal Ağaç
reimbursement
reimburse
