barbaric
01
barbar, vahşi
behaving in a cruel or uncivilized manner
Örnekler
The barbaric dictator ruthlessly suppressed dissent and committed atrocities against their own people.
Barbar diktatör, muhalefeti acımasızca bastırdı ve kendi halkına karşı vahşetler işledi.
His barbaric treatment of animals shocked and appalled animal rights activists.
Hayvanlara karşı barbarca muamelesi, hayvan hakları aktivistlerini şoke etti ve dehşete düşürdü.
02
barbar, vahşi
(of actions, conditions, etc.) savagely cruel, brutal, or uncivilized
Örnekler
The regime ’s barbaric treatment of prisoners shocked the world.
Rejimin mahkumlara barbarca muamelesi dünyayı şok etti.
He was condemned for his barbaric acts of violence against innocent civilians.
Masum sivillere karşı barbarca şiddet eylemlerinden dolayı mahkum edildi.
Leksikal Ağaç
barbaric
barbar



























