Ravel
01
çözülmüş dikiş sırası, açılmış dikiş dizisi
a row of unravelled stitches
02
Fransız besteci ve empresyonizmin temsilcisi Maurice Ravel (1875-1937)
French composer and exponent of Impressionism (1875-1937)
to ravel
01
karıştırmak
to complicate or tangle, often used metaphorically to describe situations or problems becoming more intricate or convoluted
Örnekler
Last week, the negotiations raveled into a complex web of conflicting interests.
Geçen hafta, müzakereler çatışan çıkarların karmaşık bir ağına dolaştı.
The situation tends to ravel further when individuals fail to communicate effectively.
Bireyler etkili bir şekilde iletişim kuramadığında, durum daha da karmaşık hale gelme eğilimindedir.
02
çözmek, açmak
disentangle
