Ara
Precedent
01
örnek, emsal
an example that is used to justify similar occurrences at a later time
02
emsal, precedent
(civil law) a law established by following earlier judicial decisions
03
örnek
a topic or matter that has been previously discussed or addressed
Example
In our discussions, we always refer back to the precedent set by our previous decisions to maintain consistency.
Tartışmalarımızda, her zaman önceki kararlarımızın oluşturduğu emsal veya örnek olaya atıfta bulunarak tutarlılığı sağlamaya çalışıyoruz.
The team 's approach to problem-solving follows the precedent established in our earlier projects.
Ekibin problem çözme yaklaşımı, önceki projelerimizde oluşturulan emsal doğrultusunu izliyor.
04
örf ve adet hukuku, içtihat hukuku
a system of jurisprudence based on judicial precedents rather than statutory laws
precedent
01
önceki, örneklere dayalı
earlier in time, order, arrangement, or significance, often serving as an example or rule to be followed in the future
Example
The judge's ruling was based on precedent cases that had similar circumstances.
Hakimin kararı, benzer koşullara sahip önceki, örneklere dayalı davalara dayanıyordu.
The precedent events of the previous year influenced their current strategy.
Önceki olaylar, geçen yılki stratejilerini etkiledi.
Yakın Kelimeler
