praiseworthy
01
övgüye layık
deserving of praise or admiration
Örnekler
The team 's praiseworthy performance in the championship earned them a standing ovation.
Takımın şampiyonadaki övgüye değer performansı ayakta alkışlanmalarını sağladı.
The teacher praised the student 's praiseworthy attitude toward helping his classmates.
Öğretmen, öğrencinin sınıf arkadaşlarına yardım etme konusundaki övgüye değer tutumunu övdü.
Leksikal Ağaç
praiseworthily
praiseworthiness
praiseworthy
praiseworth
