portable
01
taşınabilir, portatif
easily carried or moved from one place to another
Örnekler
The portable speaker allowed us to enjoy music wherever we went.
Taşınabilir hoparlör, gittiğimiz her yerde müziğin keyfini çıkarmamızı sağladı.
She packed her portable charger to keep her phone powered during the trip.
Yolculuk boyunca telefonunun şarjlı kalması için taşınabilir şarj cihazını yanına aldı.
02
taşınabilir, sökülebilir
of a motor designed to be attached to the outside of a boat's hull
Portable
01
taşınabilir daktilo, portatif
a small light typewriter; usually with a case in which it can be carried
Leksikal Ağaç
portability
unportable
portable
port
