Pollution
01
kirlilik
a change in water, air, etc. that makes it harmful or dangerous
Örnekler
The pollution in the lake has made the water toxic to fish and plants.
Göldeki kirlilik, suyu balıklar ve bitkiler için zehirli hale getirdi.
Air pollution from nearby factories made the city ’s air quality dangerously low.
Yakındaki fabrikalardan kaynaklanan hava kirliliği, şehrin hava kalitesini tehlikeli derecede düşük hale getirdi.
02
kirletme
the introduction of harmful or unwanted substances into the environment, typically causing harm to ecosystems, human health, or the planet
Örnekler
The factory was fined for the pollution of the nearby stream with toxic waste.
Fabrika, yakındaki dereyi zehirli atıklarla kirlettiği için para cezasına çarptırıldı.
Deforestation and the burning of fossil fuels contribute to the pollution of the atmosphere.
Ormanların yok edilmesi ve fosil yakıtların yakılması, atmosferin kirlenmesine katkıda bulunur.
03
kirlilik, kirlenme
the condition or state in which something such as air, water, or land is polluted
Örnekler
The city has been in a state of pollution for years due to poor waste management.
Şehir, zayıf atık yönetimi nedeniyle yıllardır kirlilik durumunda.
The region ’s pollution has led to poor air quality, making it difficult to breathe.
Bölgenin kirliliği, hava kalitesinin düşmesine ve nefes almayı zorlaştırmasına neden oldu.
Leksikal Ağaç
pollution
pollute
